بَاب
الْبَوْلِ
قَائِمًا
12. Ayakta Küçük
Abdest Bozmak
حَدَّثَنَا
حَفْصُ بْنُ
عُمَرَ
وَمُسْلِمُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
قَالَا
حَدَّثَنَا
شُعْبَةُ ح و
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
أَبُو عَوَانَةَ
وَهَذَا
لَفْظُ
حَفْصٍ عَنْ
سُلَيْمَانَ
عَنْ أَبِي
وَائِلٍ عَنْ
حُذَيْفَةَ
قَالَ أَتَى
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
سُبَاطَةَ
قَوْمٍ
فَبَالَ قَائِمًا
ثُمَّ دَعَا
بِمَاءٍ
فَمَسَحَ عَلَى
خُفَّيْهِ قَالَ
أَبُو دَاوُد
قَالَ
مُسَدَّدٌ
قَالَ فَذَهَبْتُ
أَتَبَاعَدُ
فَدَعَانِي
حَتَّى
كُنْتُ
عِنْدَ
عَقِبِهِ
Huzeyfe (r.a.)’dan;
şöyle demiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir kavmin
çöplüğüne geldi, ayakta küçük abdest bozdu ve su istedi. (O su ile abdest aldı.
Sıra ayaklarına gelince) mestlerinin üzerine mesh yaptı."
Ebu Davud der ki:
Müsedded'in bildirdiğine göre Huzeyfe (r.a.) demiştir ki ben, Nebi s.a.v.'in
abdest bozarken yalnız kalmak isteyeceğini düşünerek oradan uzaklaşmak
istediğimde, Resulullah beni çağırdı. Ben de hemen arkasında (Resulüllah'a
sütre olması için) durdum."
Diğer tahric: Buhari
vudu; Müslim, tahare, Tirmizî tahare, Nesai, tahare, İbn Mace,tahare, Darimi,
vudu Ahmed b. Hanbel
AÇIKLAMA: Nebi Efendimizin ayakta abdest bozuşunun
sebebi üzerinde alimler ihtilaf etmişlerdir
İmam
Şafii hazretlerine göre bunun sebebi şudur: Araplar bel ağrısından dolayı
ayakta bevl ederlerdi. Belki de Nebi s.a.v.'dede böyle bir ağrı vardı (onun
için ayakta abdest bozmuştu.)
Bu
konuda şöyle diyenler de vardır: Çöplük, necaset mahalli olduğu için oturmaya
müsaid değildi. Bundan dolayı Resul-i Ekrem, devamlı oturarak küçük abdest
bozması adet-i seniyyeleri olduğu halde böyle ayakta bevl etti. Fakat sidiğin
sıçramayacağı yerlerde ayakta bevl etmenin caiz olduğunu göstermek için böyle
hareket etmiş olması ihtimali daha da kuvvetlidir.
İbn-i
Hacer el-Askalani'nin Fethu'l-Bari’de beyan ettiğine göre Ebu Avane ve İbn
Şahin Hz. Aişe'den gelen şu hadislerle ayakta bevl etmenin neshedildiğine
hükmetmişlerdir:
"Resul-i
Ekrem (s.a.v.) Kur'an kendisine nazil olalı'dan beri, hiç ayakta
bevletmemiştir."
"Kim
size Resul-i Ekrem ayakta bevletti derse, inanmayın,- o ancak oturarak
bevlederdi." [İbn Mace, tahare; Tirmizî, tahare; Nesai tahare]
Fakat
gerçekte bu hadisin neshedildiği kanaati yanlıştır. Çünkü Hz. Aişe,
Resulullah'ın sadece evdeki halini bilir. Halbuki sahabinin büyüklerinden Hz.
Huzeyfe'nin şehadetine göre Allah Resulü Medine'de bir çöplükte ayakta küçük
abdest bozmuştur. Keza Hz. Ali Hz. Ömer ve Hz. Zeyd b. Sabit'in de ayakta bevl
ettikleri sabittir. Bütün bu durumlar ayakta bevletmenin mekruh olduğunu fakat
sidik çisentisinden emin olunduğu zaman kerahetsiz olarak caiz olduğunu
gösterir. Hanefi ve Şafii fakihlerinin görüşü de budur.
Nitekim
Resul-i Ekrem'den bu hususta herhangi bir yasaklama duyulmamıştır.
Tirmizi'nin
Cami'inde beyanına göre alimlerden bir kısmı ayakta bevletmeye izin
vermişlerdir. Bu hususta nehy, haram ifade etmeyip ibaha ifade eder. Darimi
Sünen'inde ayakta bevletmenin mekruh olduğunu bilmediğini söylemektedir.
Nevevi,
"Alimler, Hz. Aişe hadisine istinaden, "ayakta bevletmek
mekruhtur" demişlerse de, bu kerahetten muradın kerahet-i tenzihiyye
olduğuna, bir özürden dolayı ayakta bevletmekte ise, herhangi bir sakınca
bulunmadığına hükmetmişlerdir" der.
İbn
Mes'ud, Şa'bi ve İbrahim b. Sa'd ayakta bevl etmeyi kerih görürler, ayakta bevl
edenin şahitliğini kabul etmezlerdi. İbn Munzir: "Ayakta bevl etmek her ne
kadar mübahsa da oturarak bevl etmek bana daha hoş geliyor" derdi.
İmam
Malik, tenha bir yerde ayakta bevl etmekte bir sakınca görmemiş "aksi
takdirde mekruhtur" demiştir.
Sonuç
olarak ayakta bevletmek, Hanbeli mezhebinde mubah, Malikilere göre sıçrama
ihtimali yoksa caiz, aksi takdirde mekruhtur. Alimlerin çoğu "özürsüz
olarak ayakta bevletmek mekruhtur, ancak buradaki kerahet tenzihi kerahettir”
demişlerdir. Nevevi'nin ve Bezlu'l-mechud yazarının açıklamalarına göre
Hanefilerin görüşü de budur.
Oturarak
bevletmek sidik torbasını boşaltmayı kolaylaştırır, sidik torbasında, idrar
yollarında yada zekerde idrar kalması bevl'den sonra artan idrarın kişi'nin
üstüne bulaşmasına sebep olur.